21 Mayıs 2015 Perşembe



          Günlük tutan insanların tutmayanlara göre depresyona girme oranı hemen hemen yarı yarıyaymış.Yani günlük tutan insanlar daha az bunalıma girermiş diyor uzmanlar. Bu tez ne kadar doğrudur bilinmez ancak insanın yazarak rahatlaması söyleyerek rahatlamasından daha faydalı orası kesin. Düşünsenize; birine müthiş kızgınsınız, elinize geçse olumsuzlukla karşılaşmak muhtemelken kendinizi yazıya veriyor döküyorsunuz içinizi, sayıyor da sayıyorsunuz :)Kağıtlar sizi sakince dinliyor, kızmıyor, cevap vermiyor, eleştirmiyor tehdit de etmiyor. Rahatlayana kadar yazıyor yazıyor yazıyorsunuz... Hem günaha girmiyorsunuz, hem kalp kırmıyorsunuz hemde sorunu başlamadan bitiriyorsunuz ne güzel şey değil mi:))
          Yazmanın tek faydası bu da değil üstelik. Yalnızsınız konuşacak birine ihtiyacınız var ancak kimseyi bulamıyorsunuz alın yine kağıdı kalemi elinize yazın. Sanki karşınızda bir dost varmış gibi dertleşin, sohbet edin, bilgilerinizi paylaşın. İstediğiniz gibi bir dost üstelik, sizin gibi düşünen, sizinle üzülen, sevinen, ağlayan..... 
          Oh be oldu işte :)))


11 Mart 2015 Çarşamba

SEHİV SECDESİ


          Esselamu Aleykum ;


          Dinimizde kolay olduğunu bildiğimiz ancak detayına indiğimizde aslında pek de bilmediğimiz bir konu var. Sehiv Secdesi. Hangi durumlarda ve nasıl yapılır? Hükmü nedir?
          Bizlere öğretilen tarifi ; "Farzın Tehiri (yani geciktirilmesi) Vacibin terk ve tehiri (geciktirilmesi) durumunda namazın sonunda yapılan yanılma secdesidir". Hükmü Vaciptir. 
          
          Peki nasıl yapılır?
          Namaz kılarken yaptığımız hatayı farkettiğimizde yani farzı geciktirip vacibi terk veya geciktirdiğimizde son oturuşta "Tahiyyat" okunduktan sonra sağa selam verilip "Allahu ekber" denilerek 2 secde daha yapılır ve son oturuş "Tahiyyat Salli Barik ve Rabbena" duaları okunarak selam verilerek tamamlanır.

          Şimdi Farzlar ve  Vacipler ;  yani kılarken yaptıklarımızın hangisi Farz hangisi Vacip  onu öğrenelim...

          Okullarda bizlere öğretilen Namazın FARZLARI 12 dir, 6 sı içinden 6 sı dışından. Dışındakiler; 
* Hadesten Taharet (Büyük kirlerden temizlenmek gusül gibi), 
* Necasetten Taharet (küçük kirlerden temizlenmek idrar hayvan pisliği gibi), 
* Setri Avret (Avret yerlerimizin kapalı olması), 
* İstikbali Kıble (Kıbleye yönelmek), 
* Vakit (Vaktin girmiş olması), 
* Niyet (Niyet etmek)

İçindekiler ; 
* İftitah Tekbiri (Allahu Ekber diye başalamak), 
* Kıyam (Ayakta durmak) , 
* Kıraat Kuranı Kerim yada dua okumak), 
* Ruku (Rükuya gitmek), 
* Sucud (Secdeye gitmek), 
* Kaidei Ahire (Son oturuşu yapmak)

Bu saydıklarımız farz olduğu için bunların TERK edilmesi namazı bozar sehiv secdesi ile telafisi yoktur.  TEHİR leri durumda yapılan hataya bağlı olarak durum değişir. (Bknz. Sehiv secdesi gereken durumlar ) 
   
Namazın VACİPLERİ ise şunlardır;

* Namaza Allahu Ekber lafzı ile başlamak
* Fatiha suresini okumak (Diğer 3 imama göre Farzdır)
* Kuran okuyuşunun ilk iki rekata bağlı kılınması
* ilk iki rekatın her birinde bir defa Fatiha suresi okumak tekrarlamamak
* Fatiha suresini zammı sureden önce okumak
* ilk iki rekatta Zammı Sure okumak
* Yalnız başına namaz kılan kimsenin Öğle ve ikindi namazları ile gündüz kılacağı nafile namazları sessiz okuyarak kılması (sabah,akşam ve yatsı namazlarını dilerse aşikare kılabilir)
* Vitir namazında Kunut tekbiri almak ve kunut duası okumak 
* Secde yaparken sadece alnı değil burnuda yere koymak
* 3 veya 4 rekatlı namazlarda ilk oturuş vaciptir
* Namazda Tadili Erkana riayet etmek
* Her oturuşta Tahiyyat okumak vaciptir
* Namaz içinde okunan secde ayetinden dolayı Tilavet secdesi yapmak vaciptir
* Namazların farzlarına riayet etmek yani kıyamdan secdeye gitmek yada secdeden kıyama geçmek araya başka şey sokmamak vaciptir
* Vacipleri bırakmamak yerinde yapmak vaciptir
* Namazın sonunda selam vermek (Bazı imamlara göre sadece sağ tarafa selam vermek namazı bitirmek için yeterlidir, sol tarafa selam vermek sünnettir. 


          Hangi durumlarda Sehiv secdesi gerekir?

1-) Fatihadan sonra zamm-ı sure okumayı unutarak rüku ya gitmek. (Rüku da iken hatırlarsa, doğrulup sureyi okur, sonra tekrar rüku ya gider. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar.)
2-) Unutarak Fatihayı iki kere okumak.
3 - Vitir namazlarında tekbir ve kunut duasını unutmak. (Rüku da iken hatırlasa, doğrulup kunut okumaz. Sonunda sehiv secdesini yapmakla yetinir.)
4 - Dört rekatlı namazlarda, iki rekat kıldıktan sonra oturmayı unutarak üçüncü rekata kalkmak, yani, ilk oturuşu terketmek. (Bu durumda bakılır: Eğer namazı kılan kişi tamamen kalkmış veya kalkmaya daha yakın bir durumda ise, oturmaz; namazı bitirip sonunda sehiv secdesi yapar. Eğer oturmaya daha yakın bir halde ise, oturur; sonunda da sehiv secdesi yapmaz. Tam kalktıktan sonra oturmak ise, namazı bozar.)
 5 - Birinci oturuşta Tahıyyatı okuduktan sonra hemen kalkmayıp salavatları ve duaları okumak yahut da bir rükün edâ edecek kadar gecikmek. Bu durumda eğer salavattan okunan kısım bir cümle teşkil eder ise (Allahümme salli ala Muhammedin demek gibi) namazın sonunda sehiv secdesi yapılır. Fakat okunan kısım bir cümle teşkil etmemişse, sehiv secdesine gerek yoktur.
6 - Dört rekatlı farz namazlarda, son rekatta oturmaksızın beşinci rekata kalkılacak olsa, beşinci rekatın kıyam, kıraat ve rüku tamamlanıp secdeye gidilmedikçe, dönüp tekrar oturulur. Tahıyyatdan sonra selam verilip sehiv secdesi yapılır. Çünkü bu durumda farz olan son oturuş tehire uğramıştır. Fakat beşinci rekat için secde yapılmış olursa, bu namaz nafileye döner. Artık buna bir rekat daha ilave ederek, 6 rekatlık bir nafile namazı kılınmış olur. Dolayısıyla sehiv secdesi de gerekmez.
7 - Dört rekatlı bir farz namazın son kadesinde teşehhüd miktarı oturduktan sonra kalkan kimse, hemen oturup selam verir. Tekrar Tahiyyat okumasına gerek yoktur. Hatta oturmadan ayakta bile selam verebilir. Zira farz olan oturuşu yapmıştır. Yalnız ayakta selam vermekle sünneti terketmiş olur. Sonunda ayrıca sehiv secdesi de lazımdır. Çünkü selam tehire uğramıştır.
8 - İmama sonradan yetişen kimse, kendi kıldığı rekatlar içinde hata yaparsa, o hatası için sehiv secdesi yapar.
9 - İmamın, açıktan okuması vacib olan yerlerde gizli; gizli okuması vacib olan yerlerde de açık okuması... Meselâ öğle namazında Fatiha ve zamm-ı sureyi sesli okuması, akşam namazında da içinden okuması gibi. Namazdaki tesbih ve tekbirlerin cehren okunması, sehiv secdesini icab ettirmez.
10 - Namaz içinde Fâtiha okunduktan sonra hangi ayet veya sureyi okuyacağı bir müddet tefekkür edilse, sehiv secdesi icab eder. Çünkü vacib tehire uğramıştır.
11 - Tadil-i erkanın (Rüku, secde, kavme ve celsede, her uzvun hareketsiz ve sakin olup, bir miktar durmaya tadil-i erkan denir. Yani rukudan ayağa kalktığımızda dimdik bir süre duracağız,ilk secdeden oturuşa geçtiğimizde dimdik bir süre duracağız sonra ikinci secdeye gideceğiz gibi... ) terki, sehiv secdesini gerektirir.
12 - Namazda sehiv secdesini icab eden birkaç hatadan dolayı tek sehiv secdesi yeterlidir.
Sehiv secdesinde, iki secde ile Tahiyyatı okumak ve selam vermek vacibdir. Tahiyyat tan sonraki salavat ve dualar ve secdedeki tekbirler ve tesbihler ise sünnettir.

* Bir namaz içinde, o namazın rekatları sayısında şüphe etmek, namaz kılan kimse vesveseli biri değilse, kılınan namazı iptal eder. Yeniden kılmak gerekir. Nitekim vakit varken, namazı kılıp kılmadığın da tereddüd eden de o namazı kılar. Namazı tamamladıktan sonra rekat sayısında şüpheye itibar yoktur. Ancak noksan kıldığını kesin olarak anlarsa namazı yeniden kılar. 

          Elhamdülillahi Rabbilalemin, essalatü vesselamü ala resulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.

Ya Rabbi, kıldığımız namazları kabul eyle! Ahir ve akıbetimizi hayreyle! Son nefesimizde kelime-i tevhid söylememizi nasip eyle! Ölmüşlerimizi af ve mağfiret eyle! AMİN AMİN TAHA VE YASİN...





16 Şubat 2015 Pazartesi

BİR KIZI OLMALI ANNENİN

         Evet, bir kızı olmalı her annenin. Kendisinin onu sevdiği kadar seven, düşündüğü kadar düşünen,merhamet ettiği kadar merhamet eden. Hastalandigi zaman annesi gibi başında bekleyen,sınırsızca seven bir kızı olmalı annenin. Rabbime sonsuz kere şükürler olsun,bana verdiği emanet için.
        Bugün yine migren atağım tuttu ve haliyle baş sarıldı, gözler bağlandı,ilaç alındı ve karanlık bir odaya çekilip uyumaya çalışıldı. Çeken bilir migren tutunca bir ilac almak sizi ayağa kaldırmaz,saatlerce yatarsınız hatta bazen günlerce, göz bebeklerinizi bile hareket ettirmek ağrı verir. Bugün saatlerce yatinca Rabbimin nimeti olan kızım hem evin hizmetini hemde benim hizmetimi öyle güzel yaptı ki Rabbime şükrüm tekrarlandı.  Büyüdüğüne sevinsem mi üzülsem mi bilemedim :) Babasını karşılamış,akşam sofrasını kurmuş,toplamış makineyi boşaltmış tekrar doldurmuş,odayı toparlamış (tabi bu arada beni kontrol edip durdu,sessizce odaya girip usulca yanıma sokularak) . Gündüz uyuduğum için gece herkes uykunun en derinindeyken ben uyandım, kalkıp birşeyler yiyeyim dedim ve evin, mutfağın toplu halini gördüm :) Ertesi gün gelecek misafiri düşününce "mutfagı nasıl bulurum" acaba korkusu vardı bende , ama nerdeee; düşünceler ters düz, Kızım herşeyi yapmış zaten :) Sadece masanın üzerinde bir servis tabağı ve üzerinde peçeteye yazilmis bir not ; "bunu nereye koyacağımı bilemedim" :)))
        Seni bana veren Rabbime şükürler olsun, Rabbim İki cihanda da yüzünü güldürsün iki cihan saadeti nasip etsin inşallah. Tüm kötülüklerden korusun seni, Kendine layık bir kul eylesin. Amin



13 Ocak 2015 Salı

Uzun bir aradan sonra

          Uzunca bir aradan sonra yazılanları toparlayıp paylaşacağım inşaallah. Son 1 yılda o kadar çok şey yaşadık ki anlatmakla bitmez .. Neyse şuan için elimde netleşmiş birşey yok o yüzden bugünlük yayın da yok :) birkaç güne yazılarımı toparlayıp yayınlayacağım..

Yakında görüşmek üzere..